المختارات من المتنبي / Mütenebbî’den Seçmeler
أنا تِرْبُ النَّدَى ورَبُ القَوَافِي وسِمَامُ العِدَى وغَيْظُ الْحَسُودِ
أنَا في أُمّةٍ تَدارَكَهَا اللّـ ـهُ غَريبٌ كصَالِحٍ في ثَمودِ
Ben cömertliğin akranı ve kafiyelerin efendisiyim
Düşmanımı öldüren zehir ve haset edenin öfke sebebiyim
Ben kavmim arasında -Allah beni onlardan ayırsın-
Salih’in Semûd kavmi arasında olduğu gibi garibim
وخُفُوقُ قَلْبٍ لَوْ رَأَيْتِ لَهِيبَهُ يَا جَنَّتِي لَظَنَنْتِ فِيهِ جَهَنَّمَا
Kalp atışları ki sen onun ateşini görseydin,
Ey cennetim! Sen onun içinde bir cehennem var zannederdin
فَمَنْ شَاءَ فَلْيَنْظُرْ إلَيَّ فَمَنْظَرِي نَذِيرٌ إلَى مَنْ ظَنَّ أنَّ الْهَوَى سَهْلُ
Kim dilerse bana baksın, benim görünüşüm
Aşkı kolay sananlar için bir uyarıdır
يَا أعْدَلَ النَّاسِ إلَّا فِي مُعَامَلَتِي فِيكَ الْخِصَامُ وأنْتَ الْخَصْمُ والْحَكَمُ
Ey benim dışımda herkese karşı adaletli kimse!
Husumetim seninledir ve hasım da sensin, karar verecek olan da
عَلَى قَدْرِ أهْلِ الْعَزْمِ تَأْتِي الْعَزَائِمُ وتَأْتِي عَلَى قَدْرِ الْكِرَامِ الْمَكَارْمُ
وَتَعْظُمُ فِي عَيْنِ الصَّغِيرِ صِغَارُهَا وتَصْغُرُ فِي عَيْنِ الْعَظِيمِ الْعَظَائِمُ
Azim ehli kimseler kadrince azmedilen şeyler ortaya çıkar
Soylu davranışlara ise yüce gönüllülükle ulaşılır
Önemsiz kimsenin gözünde kendi küçüklüğü büyürken
Ulu kimsenin gözünde çetinlikler küçülür
كَثِيرُ حَيَاةِ الْمَرْءِ مِثْلُ قَلِيلِهَا يَزُولُ وبَاقِي عَيْشِهِ مِثْلُ ذَاهِبِ
Kişinin hayatının çoğu, azı gibidir
Giderek yok olur ve kalan hayatı da geçmiş hayatı gibidir
كَمْ تَطْلُبُونَ لَنَا عَيْبًا فَيُعْجِزُكُمْ وَيَكْرَهُ اللهُ مَا تَأتُونَ والْكَرَمُ
مَا أبْعَدَ الْعَيْبَ والنُّقْصَانَ مِنْ شَرَفِي أنا الثُّرَيَّا وذّانِ الشِّيبُ والْهَرَمُ
Bizim için nice ayıplar arıyorsunuz ama bulamıyorsunuz
Allah ve kerem bu yaptığınızı hoş görmüyor
Eksiklik ve ayıp benim şerefimden çok uzaktır
Ben Süreyya Yıldızı’yım ve size yakın şu ikisi yaşlılık ve ihtiyarlıktır
إلَى أيِّ حِينٍ أنْتَ فِي زَيِّ مُحْرِمِ وحَتَّى مَتَى فِي شِقْوَةٍ وإلَى كَمِ
وَإِلّا تَمُتْ تَحتَ السُيوفِ مُكَرَّماً تَمُتْ وَتُقاسِ الذُلَّ غَيرَ مُكَرَّمِ
فَثِبْ وَاثِقًا بِاللهِ وَثْبَةَ مَاجِدٍ يَرَى الْمَوْتَ فِي الْهَيْجَا جَنَى النَّحْلِ فِي الْفَمِ
Ne zamana kadar ihram kıyafetleri içerisinde kalacaksın?
Ne zamana kadar fakirlik içinde kötü durumda kalacaksın?
Kılıçlar altında şerefli bir şekilde ölmezsen
Şeref yoksunu bir şekilde zillete katlanarak ölürsün
Allah’a güvenerek ileri atıl şerefli kimse gibi
Ki O kimse savaşta görür ölümü, ağızdaki bal gibi
Kaynak:
– www.almotanabbi.com
– www.adab.com