Felsefe düşünmenin sürecidir. Eşyanın hakikatini aklın yettiği ölçüde kavrama faaliyeti. Sanat ise hissetmek. Aklın ötesine geçip ortaya bir şey koymak. Belki bu yüzden sanatçı toplumun genel yapısının dışındadır. Aklın hükmünü bir yerden sonra kenara bırakmış hayal aleminde raks etmenin tadına varmıştır. Felsefe ve sanat aklın gücüyle muhayyilenin ortaya çıkardığını birleştirmekte ve insana bütüncül bir yapı […]
Yazar: Hasan Hüseyin Çaçan
1997 yılında Çanakkale’nin Biga ilçesine doğdu. İlk ve ortaokulunu Biga Balıklıçeşme’de Balıklıçeşme ilköğretim okulunda okudu. Ardından İstanbula gelip lise eğitimine Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam-Hatip Lisesi’nde devam etti. Lise mezuniyeti sonrası 2015 yılında Marmara İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Halen daha aynı üniversitede lisans eğitimine 3. sınıf olarak devam etmektedir.
Felsefeyi Tanımları Üzerinden Yeniden Okumak
Herhangi bir şey üzerine düşünmeye başladığımızda onun ne olduğunu belirlememiz gerekir. Yani üzerine düşüneceğimiz her ne ise onu bilmeliyiz. Bilme işleminin ilk adımı tanımlamaktır. İbn Sînâ: “Tanım, şeyin mahiyetine delalet eden sözdür. Hiç kuşkusuz o, şeyin kaim kılanlarını bütünüyle kapsar”[1] demektedir. Bu tarif ile ne kastedildiğini anlamamız için bir de mahiyetin ne olduğuna bakmamız gerekir. […]